21 Ocak 2010

MİLLETVEKİLİ YÜKSEL GELECEĞİN YÖNETİCİLERİ OLACAK AVRUPALI GENÇ LİDERLERE SESLENDİ.

AK Parti Mardin Milletvekili, Ak Parti Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı; Yard. Doç. Dr. Cüneyt YÜKSEL Uluslar arası Cumhuriyetçiler Enstitüsü (IRI - International Republician Institute)nün düzenlediği konferansta Avrupa’nın genç liderlerine seslendi.

IRI tarafından düzenlenen ve 21 – 25 Mayıs 2009 tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleşen Programın dünkü konuğu Ak Parti Mardin Milletvekili; Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı Yard. Doç. Dr. Cüneyt Yüksel oldu.

Arnavutluk, Bulgaristan, Bosna Hersek, Hırvatistan, Makedonya, Montenegro, Romanya, Sırbistan ve Türkiye’den ülkelerindeki pek çok siyasi partinin gençlik kollarının liderleri ve geleceğin politikacıları olacak gençlerin katıldığı programda konuşan Yüksel; partisi Ak Parti’nin 2001 senesinden bu yana gerçekleştirdiği reformları, atılan adımları, hedeflerini ve son gelişmeler ışığında Türk Dış Politikası’nı aktardı.

Partisi Ak Parti’nin 14 Ağustos 2001’de Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan tarafından kurulduktan sonra bütün teşkilatları, gençlik ve kadın kollarıyla çok kısa bir süre içinde 3 Kasım 2002 seçimlerine girdiğini belirten Yüksel; 2002 Genel Seçimlerinde aldıkları % 34 oyla meclisteki 550 sandalyenin 367’sini Ak Parti’nin kazandığını vurguladı.

AK PARTİ 4 SEÇİM ÜSTÜSTE SEÇİMİ KAZANMIŞ BİR PARTİDİR. BU İSTİKRARDIR, DEVAMLILIKTIR VE BÜYÜK BİR BAŞARIDIR.

Ak Parti’nin milletteki değişim ihtiyacından doğduğunu vurgulayan Yüksel; Ak Parti’nin 2002 Genel, 2004 Yerel, 2007 Genel ve 2009 Yerel seçimler olmak üzere 4 seçim üst üste kazandığını vurguladı.

Ak Parti’nin 2002’de iktidara gelmeden önceki zamanları anlatan milletvekili Yüksel; 2002 öncesi Türkiye’nin politik, ekonomik ve sosyal olarak çok ciddi problemler yaşadığını belirtti.

Yüksel; 2001’deki Kriz ile ekonomisinin çöktüğünü; vatandaşların devlete ve kurumlarına güvenin iyice azalmış olduğunu, politika, ekonomi ve sosyal alanlarda çok ciddi problemler açığa çıktığını belirterek dinamik bir politik açılımın gerekliliği sonucu Ak Parti’nin doğduğunu açıkladı.

Ak Parti’nin kuruluşundan bu yana yeni bir siyaset anlayışını hakim kılmaya çalıştığını ifade eden Yüksel, siyasetlerinin temelini insana hizmet düşüncesinin oluşturduğunu söyledi. Milletvekili Yüksel, partisi Ak Parti’nin temel felsefesi olarak, 'İnsanı yücelt ki devlet yücelsin' anlayışı ile hizmetlerini sürdürdüklerini ve 'halka hizmetin hakka hizmet' olduğunu asla akıllarından çıkartmadıklarını dile getirdi.

YÜKSEL’İN KONFERANSTA AVRUPALI GENÇ LİDERLERE AKTARDIĞI SÖZLERDEN SATIR BAŞLARI ŞU ŞEKİLDE:

Türkiye AK Parti’nin gerçekleştirdiği reformlarla birlikte iç ve dış şoklara karşı daha dayanıklı bir ekonomiye sahip; küresel ekonomiye önemli katkılar sağlayan bir aktördür. Artık, dış politikada attığı proaktif adımlarla bölgemizde ve dünyada etkin bir ülkedir. Demokrasisi daha güçlü; sosyal devletin gerekliliklerini yerine getiren, tüm dünyaya örnek bir ülkedir. Ak Parti korku yerine güven sağlamıştır.

1990’ların kayıp yıllarını kazanılmış yıllara dönüştürmeyi başardık. Türkiye barışa, istikrara ve küresel güvenliğe çok önemli katkılar sağladı ve sağlamaya devam edecektir. Hükümetimizin tüm politikalarının ve yönetim anlayışının ekseninde “güven ve istikrar” kavramları vardır. Hükümetimize duyulan güven, demokrasinin ve sürdürülebilir ekonomik kalkınmanın harcını oluşturan yegâne unsurdur.

Biz sürdürülebilir ekonomik kalkınmayı demokratik kalkınmayla birlikte inşa etmek için yola çıktık. Bizler; Adalet ve kalkınmanın olduğu bir düzen için, Hukukun üstünlüğü için, Birçok farklılık içerisinde, vatandaşlarımızın seçme hakkı ve özgürlüğü olduğu bir demokrasi için çabalıyoruz.

YÜKSEL: BİZ AK PARTİ OLARAK DIŞ POLİTİKAMIZI “ZERO SUM GAME” YANİ TOPLAMI SIFIR OLAN, BİR TARAFIN KAZANIP DİĞER TARAFIN KAYBEDECEĞİ BİR OYUN OLARAK DEĞİL, “WIN-WIN” YANİ “KAZAN-KAZAN” TEMELİNİN ÜSTÜNE KURDUK.

Partisi Ak Parti’nin 2002’den bu yana Türkiye’nin kültürel değerleri ile; zenginliği ile girişimcilik ruhu ile, birlik ve beraberlik ruhu ile, güven ve istikrarla, genç nüfusundaki dinamizmi ile, Avrupa Birliği müzakere süreciyle, Etik standartları olan demokratik, serbest piyasa ekonomisiyle sessiz bir devrim gerçekleştirdiğini vurgulayan Yüksel; Türk Dış Politikası’nın “proaktif dış politika olduğunu vurguladı.

YÜKSEL, TÜRK DIŞ POLİTİKASI İLE İLGİLİ ŞU SÖZLERİ VURGULADI:

Bizim iç politikamız istikrar, ekonomik kalkınma ve demokratikleşmeye odaklıdır. Dış politikamızda ise hem bölgesel, hem evrensel barışı katkı sağlayacak; güvenli ve istikrarlı bir dünya için, Kürsel barışa en iyi şekilde katkı sağlamak için her zaman dost kazanmaya baktık ve “Yurtta sulh, cihanda sulh” bu bağdamda temel ilkemiz oldu.

Biz küresel barışın kavgayla savaşla değil ancak ve ancak diyalogla mümkün olduğuna inandık ve bu çerçevede adımlarımızı attık.

Türkiye’nin gerek bölgesinde gerek dünyada barışa sağladığı katkılar, hiçbir ülkenin başaramadığı arabuluculuk görevleri, Ortadoğu’da Kafkaslarda üstlendiği çok önemli roller gayet açıktır. Bölgesinde Türkiye’nin dahil olmadığı hiçbir senaryo üretilemez.

Türkiye Dış politikasıyla küreselleşen dünyada önemli bir aktördür. Bizim Dış Politikamız; krize dayalı değil; vizyona dayalı; etik, dengeli, proaktif, bölgesel ve küresel aktörlerle yakın ilişki ve işbirliğine dayalı bir dış politikadır.

Biz barışçıl, diyaloga dayalı çok boyutlu dış politikamızda “komşularla sıfır problem” ilişkisi çevresinde, ilkeli sağlam ve dik bir duruş sergilemekteyiz.

Bizler Ak Parti olarak dış politikamızı “zero sum game” yani toplamı sıfır olan, bir tarafın kazanıp diğer tarafın kaybedeceği bir oyun olarak değil, “win-win” yani “kazan-kazan” temelinin üstüne kurduk.

BİZLER AB MÜZAKERELERİ ÇERÇEVESİNDE HER ADIMIM ATTIK, ATIYORUZ VE ATMAYA DEVAM EDECEĞİZ. ARTIK AVRUPA BİRLİĞİ TARAFININ DA TAAHHÜTLERİNE SADIK KALMASINI VE BİZİ TEŞVİK ETMESİNİ BEKLİYORUZ.

Türkiye’nin Avrupa Birliği sürecini de değerlendiren Yüksel; AB Süreci Türkiye için en büyük anlamını vatandaşların hayat kalitesinin arttırılması ve Türkiye’nin dünyaya sağlayacağı katkıların arttırılması olarak gördüğünü açıkladı. Kopenhag ve Maastricht Kriterlerinin her şeyden önce Türkiye’deki siyasi ve sosyal hayata, demokrasiye ve ülke ekonomisine yararları olacağını vurgulayan Yüksel şu noktaları vurguladı:

Türkiye’nin stratejik bir hedefi niteliğindeki Avrupa Birliği üyeliğimiz, evrensel norm ve uygulamalarıyla ülkemizde günlük hayatın her alanında yansımalarını gösterecek büyük bir reform ve dönüşüm sürecidir. Avrupa Birliği katılım sürecinde gerçekleştirdiğimiz her bir reformun ardından Türkiye biraz daha ilerlemekte, refah seviyesi biraz daha yükselmekte ve ülkemiz çağdaş standartlara biraz daha yaklaşmaktadır.

Müzakereler, Türkiye’nin beklentileri ve kararlığıyla uyuşmayacak ölçüde ağır ilerlemektedir. Katılım müzakere sürecimiz siyasi engellerden arındırılmalıdır. Bu hususta biz her şeyi yaptık, yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. Artık Avrupa Birliği tarafının da taahhütlerine sadık kalmasını ve bizi teşvik etmesini bekliyoruz.

Programın sonunda Avrupalı Genç Liderler Milletvekili Yüksel’e kariyeri, geçmişi, eğitim hayatı, profesyonel hayat ve akademik hayat hakkında pek çok soru yöneltti. Konferanstan dolayı mutluluklarını dile getiren genç liderler; Milletvekili Yüksel’e kendilerine zaman ayırdığı için teşekkür ettiler. Konferanstan sonra katılımcılarla beraber yemeğe katılan Yüksel’le gençler birebir sohbet etme imkanı da bulmuş oldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlama biçimi kutucuğundan Adı/Url 'yi seçerek, isminizi ve dilerseniz mail veya site adresinizi yazıp yorumunuzu gönderin. Yorumunuz Editör onayından geçerse yayınlanacaktır. Küfür, Hakaret, İftira ve SİYASİ içerikli yorumlar ve Adı Soyadı belirtilmeyen yorumlar yayınlanmıyacaktır. Surgucum