Aran -Aşağı Ocak - Aykut - Bağlıca - Bağyaka - Beşkavak - Çınarönü - Dereiçi - Dereyanı - Durusu - Düzova - Elmabahçe - Erdalı - Gürağaç - Gürpınar - Hisarkaya - İçören - İşgören - Kayatepe -Kışlak - Kırkdirek -Kocahöyük - Köprülü - Serenli - Soylu - Sultan Şeyhmus - Şenocak - Taşlık - Üçkavak - Üçerli - Yaylabaşı - Yaylacık - Yazır - Yenilmez - Yukarı Ocak
SULTAN ŞEYHMUS (MUSA BİN MAHİN EL-MARDİNİ K.S.)
Hz. Abdülkadir Geylani devrinde yaşamış evliyanın büyüklerinden olan Şeyh Musa Ezzuli, Mardin’de yaşamış, orada vefat etmiştir. Kabri şerifleri, Mardin Şehrine yaklaşık 20 km. mesafede, Diyarbakır yolu üzerinde olup ziyaretgâh-ı enamdır. Kabri şeriflerinin bulunduğu makam ,aynı zamanda onun irşad faaliyetlerini sürdürdüğü dergahı idi.
Doğum ve vefat tarihleri bilinmemektedir.Ancak onun, Hz. Abdülkadir Geylani ile olan yakınlık ve samimiyeti, yaşadığı devir,hayatı ,tasavvufi kişiliği hakkında sarih bilgiler vermektedir. Hz. Abdülkadir Geylani’nin menakıbı hakkında telif edilmiş tüm eserlerde , onun ismi zikredilmekte, kişiliği anlatılmakta, Hz. Abdülkadir Geylani’ye olan bağlılığı , sevgisi ve edebi vurgulanmaktadır.
O, “ve elenna lehül Hadid” ayet-i celilesinin hükmünce , eliyle demiri tutsa , demir , onun elinde, her usta elindeki çamur gibi yumuşak olurdu. Mardin’de çıkan şiddetli bir yangının söndürülmesi için, halk ondan yardım istedi. O da,elindeki asasını ,yangının orta yerine atmaları için , halka verdi. Asayı yangına attıklarında yangın söndü. Yangının hiçbir şekilde tesir etmediği asayı alıp ona götürdüler.O şöyle buyurdular ki: “Allahü Teala , benim elimin değdiği ve tuttuğu nesneyi yakmayacağını bana vaad etti.” Kucağında küçük bir çocukla dua talebi için huzuruna gelen bir hanımefendinin çocuğuna dua buyurdular. Çocuk altı aylık olduğu halde yürümeye başladı. Çocuğa İhlas suresini okuttu. Çocuk fasih bir lisanla İhlâs suresini sonuna kadar okudu. O çocuktan ömrü boyunca bu hal gitmedi.Şeyh Musa’nın huzurundaki fesahatinin ziyadesiz ve noksansız aynı ile okumaya, hayatı boyunca devam etti.
Kabrine konulduğunda, kabir içinde namaz kılar gibi ayak üzere kıyam etti. Kabri genişledi. Bu hali gören Mardinliler, kendilerinden geçtiler. O ki Şeyh Abdülkadir Geylani Hz.'leri Mardin'e geldiğinde abdest zamanı geldiğinde etrafta su olmadığını söylenince eline asasını alarak yere vurmuş ve kırk çeşme yerde birden bire bitivermiştir bu çeşmeler hala mardin de şeyhan bölgesinde mevcuttur. O, evliyalar sultanı, Gavsül Azam Hz. Abdülkadir Geylani’ye yakınlığı ile ma’ruftur. Hz. Abdülkadir Geylani, ona çok iltifatta bulunur ve onun şanını i’zam ederdi. Bir defasında , Hz. Abdülkadir Geylani çevresindekilere hitaben, “ey Bağdat ahalisi! yakında sizin üzerinize öyle bir maarif güneşi doğar ki , bundan sonra bir daha onun misli zuhur etmez. O , Musa Ezzuli’dir” buyurdular ve hacca gitmek üzere Bağdat’a gelen Şeyh Musa’nın iki günlük mesafeden karşılanması hususuna tam bir ihtimam gösterilmesini emr eylediler. Şeyh Musa Bağdat’a gelince , ona çok ikram ve ihtiramda bulundular. Tikrit’li Şeyh Yahya şöyle haber vermiştir. “Biz babamla bazen Şeyh Musa’yı ziyaret için Tikritten Mardin’e , bazen da Hz. Abdülkadir Geylani’yi ziyaret için Bağdat’a gidiyorduk.Bir keresinde Şeyh Musa ile birlikte Bağdat’a geldik.
Hz. Abdülkadir Geylani’nin meclisinde hazır bulunduk.Hz. Abdülkadir Geylani vaaz esnasında , “bu ayağım bütün evliyanın boynu üzerindedir” dediğinde , Şeyh Musa boynunu eğip alçalttı.” Yine aynı zat haber vermiştir ki: “Şeyh Musa hacca gitmek için Bağdat’a gelmişti. Ben de babamla beraber onun yanında idim.O , Hz. Abdülkadir Geylani ile bir araya geldiğinde, Hz. Abdülkadir’e öyle bir tazim, edeb, tebcil ve ihtiram eyledi ki Hz. Abdülkadir’den başka hiç kimsenin yanında öyle bir hal içinde olduğunu görmedik.Yalnız kaldığımız zaman ,Babam bunun sebebini ,ona sordu. O şöyle cevap verdi. “Abdülkadir zamanımızdaki nasın hayırlısıdır. evliyanın sultanı ve ariflerin seyyididir. Meleklerin bile edeb ettiği o zata ,ben nasıl edeb etmeyeyim ?” Şeyh Musa Ezzuli’nin, tasavvufun inceliklerine dair, manalarını ancak kamil velilerin anlayabileceği sözleri mevcuttur. Bu sözler , kaynak olarak kullandığımız eserlerde ifade edilmektedir. Ehlince oradan mütalaa edilmesi mümkün olan bu anlamı yüce ifadelerden örnek bir paragraf aşağıda verilmiştir.
“Menazil ü meratib ü makamatın , tafsil-i meanisi vesairlerinin alasıdır ve tecmil ü tezyin-i sicillat ve muhadarat-ı makamatın şeair ve alaimidir ve bitarikıl keşf cemil-i külliyata nazaran , dekayık müttehide ve muttasıladır ve suver-i cüziyyata nazarla dahi mevzı u mevkı-i teşkilden munfasıldır.” Bu büyük insanın hayatını paylaşmak istedim kabri Mardin'dedir her yıl milyonu aşkın insanlarca ziyaret edilir alemi islama büyük hizmeti olmuş veli insanlardan biridir şehid olmuş ve Mardin'in manevi koruyucusu hükmündedir. Evliyadan büyüklerin birbirlerine olan saygı ve sevgilerini bu yazıdan görebiliyoruz.
Şeyh Abdülkadir Geylani Hz. leri ile yaşamış oldukları çok güzel hatıraları ve beraberce geçirdikleri günler ve birbirlerine olan sevgi ve tevazuyu görebiliyoruz. Hz Şeyh Musa Ezzuli'nin çocukları ve onun torunları doğu illerinin bir çok yerlerine dağılmış ve Bitlis Siirt Van Muş gibi islama hizmet etmiş evliyaullahın çoğunun Şeyh Musa Ezzuli Hz. lerinin soyundan geldiği görülmektedir.
Sultan Şeyhmus Külliyesi Yenilendi.(28.10.2008)
Sultanköy Sağlık Ocağı 0 (482) 223 1303
----------------------------------------------------------------------
SULTAN ŞEYHMUS (MUSA BİN MAHİN EL-MARDİNİ K.S.)
Hz. Abdülkadir Geylani devrinde yaşamış evliyanın büyüklerinden olan Şeyh Musa Ezzuli, Mardin’de yaşamış, orada vefat etmiştir. Kabri şerifleri, Mardin Şehrine yaklaşık 20 km. mesafede, Diyarbakır yolu üzerinde olup ziyaretgâh-ı enamdır. Kabri şeriflerinin bulunduğu makam ,aynı zamanda O’nun irşad faaliyetlerini sürdürdüğü dergahı idi.Doğum ve vefat tarihleri bilinmemektedir.Ancak ,O’nun, Hz. Abdülkadir Geylani ile olan yakınlık ve samimiyeti, yaşadığı devir,hayatı ,tasavvufi kişiliği hakkında sarih bilgiler vermektedir. Hz. Abdülkadir Geylani’nin menakıbı hakkında telif edilmiş tüm eserlerde , O’nun ismi zikredilmekte, kişiliği anlatılmakta, Hz. Abdülkadir Geylani’ye olan bağlılığı , sevgisi ve edebi vurgulanmaktadır. O, heybetli, gayet güzel görünüşlü, cemil, behi, duası kabul edilen, keramet sahibi büyük bir Hak dostu idi.Ulema ,O’nun büyüklüğünde ittifak etmişti.Irak velilerinin pek çoğu ,O’na talebelik yapıp feyzyab olmuşlar, Ondan icazet almışlardır. O, Resulullah’ı çok müşahede ederdi. O’nun duası bereketiyle hasta iyileşir, amanın gözü açılır, fakir, zengin olur, ihtiyaç sahiplerinin müşkülleri hallolurdu. Haber verdiği olaylar aynı ile vuku bulurdu. Pek çok kerameti, menakıb kitaplarında nakledilmiştir. Mardini adlı müellif, babasından şu şekilde nakleder ki; Şeyh Musa Ezzuli’nin, Resulullah’a ru’yet ve müşahedesi çok idi. Bütün hal ve fiilleri , Resulullah’ın siyretine uygundu. O, “ve elenna lehül Hadid” ayet-i celilesinin hükmünce , eliyle demiri tutsa , demir , O’nun elinde, ker*** ustası elindeki çamur gibi yumuşak olurdu. Mardin’de çıkan şiddetli bir yangının söndürülmesi için, Halk, Ondan yardım istedi. O da,elindeki asasını ,yangının orta yerine atmaları için , halka verdi. Asayı yangına attıklarında yangın söndü. Yangının hiçbir şekilde tesir etmediği asayı alıp O’na götürdüler.O şöyle buyurdular ki: “Allahü Teala , benim elimin değdiği ve tuttuğu nesneyi yakmayacağını bana vaad etti.” Kucağında küçük bir çocukla dua talebi için huzuruna gelen bir hanımefendinin çocuğuna dua buyurdular. Çocuk altı aylık olduğu halde yürümeye başladı. Çocuğa ihlas suresini okuttu. Çocuk fasih bir lisanla ihlâs suresini sonuna kadar okudu. O çocuktan ömrü boyunca bu hal gitmedi.Şeyh Musa’nın huzurundaki fesahatinin ziyadesiz ve noksansız aynı ile okumaya, hayatı boyunca devam etti. Kabrine konulduğunda, kabir içinde namaz kılar gibi ayak üzere kıyam etti.Kabri genişledi. Bu hali gören Mardinliler, kendilerinden geçtiler. O ki Şeyh Abdülkadir geylani hz. leri mardine geldiğinde abdest zamanı geldiğinde etrafta su olmadığını söylenince eline asasını alarak yere vurmuş ve kırk çeşme yerde birden bire bitivermiştir bu çeşmeler hala mardin de şeyhan bölgesinde mevcuttur. O, Evliyalar sultanı, Gavsül Azam Hz. Abdülkadir Geylani’ye yakınlığı ile ma’ruftur. Hz. Abdülkadir Geylani, O’na çok iltifatta bulunur ve O’nun şanını i’zam ederdi. Bir defasında , Hz. Abdülkadir Geylani çevresindekilere hitaben, “Ey Bağdat ahalisi! Yakında sizin üzerinize öyle bir maarif güneşi doğar ki , bundan sonra bir daha O’nun misli zuhur etmez. O , Musa Ezzuli’dir” buyurdular ve Hacca gitmek üzere Bağdat’a gelen Şeyh Musa’nın iki günlük mesafeden karşılanması hususuna tam bir ihtimam gösterilmesini emr eylediler. Şeyh Musa Bağdat’a gelince , O’na çok ikram ve ihtiramda bulundular. Tikrit’li Şeyh Yahya şöyle haber vermiştir. “Biz babamla bazen Şeyh Musa’yı ziyaret için Tikritten Mardin’e , bazan da Hz. Abdülkadir Geylani’yi ziyaret için Bağdat’a gidiyorduk.Bir keresinde Şeyh Musa ile birlikte Bağdat’a geldik. Hz. Abdülkadir Geylani’nin meclisinde hazır bulunduk.Hz. Abdülkadir Geylani vaaz esnasında , “Bu ayağım bütün evliyanın boynu üzerindedir” dediğinde , Şeyh Musa boynunu eğip alçalttı.” Yine aynı zat haber vermiştir ki: “Şeyh Musa hacca gitmek için Bağdat’a gelmişti. Ben de babamla beraber O’nun yanında idim.O , Hz. Abdülkadir Geylani ile bir araya geldiğinde, Hz. Abdülkadir’e öyle bir tazim, edeb, tebcil ve ihtiram eyledi ki Hz. Abdülkadir’den başka hiç kimsenin yanında öyle bir hal içinde olduğunu görmedik.Yalnız kaldığımız zaman ,Babam bunun sebebini ,O’na sordu. O şöyle cevap verdi. “Abdülkadir zamanımızdaki nasın hayırlısıdır. Evliyanın sultanı ve ariflerin seyyididir. Meleklerin bile edeb ettiği o zata ,ben nasıl edeb etmeyeyim?” Şeyh Musa Ezzuli’nin, tasavvufun inceliklerine dair, manalarını ancak kamil velilerin anlayabileceği sözleri mevcuttur. Bu sözler , kaynak olarak kullandığımız eserlerde ifade edilmektedir. Ehlince oradan mütalaa edilmesi mümkün olan bu anlamı yüce ifadelerden örnek bir paragraf aşağıda verilmiştir. “Menazil ü meratib ü makamatın , tafsil-i meanisi vesairlerinin alasıdır. Ve tecmil ü tezyin-i sicillat ve muhadarat-ı makamatın şeair ve alaimidir. Ve bitarikıl keşf cemil-i külliyata nazaran , dekayık müttehide ve muttasıladır. Ve suver-i cüziyyata nazarla dahi mevzı u mevkı-i teşkilden munfasıldır.” Bu büyük insanın hayatını paylaşmak istedim kabri mardindedir her yıl milyonu aşkın insanlarca ziyaret edilir alemi islama büyük hizmeti olmuş veli insanlardan biridir şehid olmuş ve mardinin manevi koruyucusu hükmündedir evliyadan büyüklerin birbirlerine olan saygı ve sevgilerini bu yazıdan görebiliyoruz Şeyh Abdülkadir geylani hz. leri ile yaşamış oldukları çok güzel hatıraları ve beraberce geçirdikleri günler ve birbirlerine olan sevgi ve tevazuyu görebiliyoruz hz şeyh musa ezzuli nin çocukları ve onun torunları doğu illerinin bir çok yerlerine dağılmış ve bitlis siirt van muş gibi islam a hizmet etmiş evliyaullahın çoğunun şeyh musa ezzuli hz. lerinin soyundan geldiği görülmektedir. Kaynak: www.risaleforum.com
---------------------------------------------------------------------------------
Sultan Şeyhmus Türbesi Onarılıyor 12.04.2008
Mardin`de başlatılan restorasyon çalışmaları Sultan Şeyhmus Külliyesinin restorasyonu ile devam ediyor.
Mardin'de başlatılan restorasyon çalışmaları Sultan Şeyhmus Külliyesi'nin restorasyonu ile devam ediyor.
Abdulkadir Geylani Hazretleri'nin öğrencisi Sultan Şeyhmus'un (Musa Bin Mahin Ez -Zuhi) Külliyesi, Vakıflar Diyarbakır Bölge Müdürlüğü tarafından uzun yılların ardından ilk defa onarıldı. Özellikle yerli turistlerin akınına uğrayan külliyede, restorasyon ve çevre düzenleme çalışmaları devam ediyor. Dört aydır süren restorasyon çalışmaları hakkında bilgi veren Mardin Valisi Mehmet Kılıçlar, inanç ve kültür turizmi kapsamında başlatılan restorasyon çalışmalarının son hız devam ettiğini söyledi.
Restorasyonu üstlenen İnşaat Mühendisi Yusuf Andıç ve Mimar Ömer Güler, restorasyonun büyük bir titizlilikle devam ettiğini belirtti. Restorasyon bedelinin iki milyon YTL'ye yakın olduğunu anlatan Andıç, "1980'den beri onarılmayan külliye ilk defa restore ediliyor. Toprak altında kalan birçok bölümünü günışığına çıkardık. Önümüzdeki ay içerisinde restorasyonu bitirmeye çalışıyoruz" dedi.
Mardin-Diyarbakır karayolunun 25. kilometresinde yer alan Mardin'in Mazıdağı ilçesine bağlı Sultan köyünde bulunan külliyenin restorasyonu bitmemesine rağmen ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle karşılaşıyor. Yurdun dört bir yanından gelen vatandaşlar dualar okuyor ve dilekte bulunuyor. Külliyede Abdulkadir Geylani Hazretleri'nin öğrencisi Sultan Şeyhmus'un (Musa Bin Mahin Ez -Zuhi) mezarının yanında eğitim odaları, cami ve ruhsal hastalığı bulunan insanların iyileştirildiği odalar da bulunuyor.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde özellikle çocuksuz kadınların Sultan Şeyhmus Türbesi'ne gidip Allah'tan hayırlı bir evlat diledikleri ve bölgedeki kızların çoğunun adının Sultan, erkeklerinkinin ise Şeyhmus olduğu öğrenildi.
---------------------------------------------------------------------------------
SULTAN ŞEYHMUS HZ. İLE İLGİLİ BİR RİVAYET
Onbirinci yüzyıldayız. Şam'dan Mardin'e bir müftü tayin edilir. Bir rivayete göre Şeyh Abdülkadir Geylani'nin en önemli öğrencilerinden. Vakur kişiliği, üstün ahlâkı, onu başkalarından ayrı kılıyor. Bir gün şehri ve şehirlileri yakından tanımak amacıyla 'İnek Çarşısı'na iniyor. Kendi alemine dalmış halde ağır ağır yürürken, gözü bir kasap dükkanına takılıyor. Terazinin altına gizlice iliştirilmiş ve ancak dikkatle bakıldığında farkedilebilen birkaç yüz gram ağırlığındaki et parçası dikkatini çekiyor. Kasaba 'Bu nedir?" diye sorduğunda, "Sana ne? Başka işin mi yok?" tarzında, hiç beklemediği bir cevap alıyor. Dahası kasap, hakaret edici bir üslupla onu dükkandan kovuyor. Elindeki asayla çengele asılı et parçasına dokunup, 'Allah'ın izniyle, eski haline dön!' diyor. Birden dükkanın ortasında sarı renkli bir inek beliriveriyor. Kasap, şaşkınlıktan dili tutulmuş bir halde neye uğradığını şaşırıyor. Mardin halkı bir anda bu olağanüstü olayla çalkalanıyor. Çarşı o günden sonra "İnek Çarşısı" diye anılıyor. Bugün türbesi, Diyarbakır yolu üzerindeki Sultanköy'de bulunan (Mardin'den yaklaşık 15-20 kilometre uzakta) Sultanşeyhmus'la ilgili anlatılan bir başka olay da şu: Mardin'de büyük bir yangın çıkıyor. Olay, Sultanşeyhmus'a iletildiğinde, gelenlere bastonunu verir ve der ki: "Bastonumu alevlerin içine atın!" Bastonun ateşe atılmasıyla birlikte yangın sönmeye başlar. .. Hamit CAN
---------------------------------------------------------------------------------
KIZLARIN İSMİ SULTAN ERKEKLERİN İSMİ ŞEYHMUS
Mardin'de çocuksuz kadınlar Sultan Şeyhmus Türbesi'ne koşuyor. Bu nedenle yöredeki kızların çoğunun adı Sultan, erkeklerinki ise Şeyhmus olmuş.
Mardin'deki önemli türbelerden birisi Sultan Şeyhmus Türbesi. Ramazan ayına girilmesi ile birlikte Mardin-Diyarbakır Karayolu'nun 25'inci kilometresinde yer alan Mardin Mazıdağı ilçesine bağlı Sultan köyünde bulunan türbe ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle karşılaşıyor. Yurdun dört bir yanından buraya gelenl vatandaşlar dualar okuyor ve dilekte bulunuyor. On ikinci asırda yaşadığına inanılan Sultan Şeyhmus'un gerçek ismi Musa Bin Mahin ez -Zuhi. Doğum ve ölüm tarihleri tam olarak bilinmiyor. Mardin'de vefat eden Sultan Şeyhmus, Şeyh Musa kabristanlığına defnedilmiş. Abdulkadir Geylani'nin talebelerinden Sultan Şeyhmus'un yetişip büyük bir veli olacağının hocası tarafından önceden müjdelediği anlatılır. 'ÇOCUK SAHİBİ YAPIYOR' İDDİASI Çocuğu olmayan kadınlar buraya geldiklerinde çocuk sahibi olacaklarına inanıyor. Bu nedenle yörede çok sayıda kızın adı Sultan, erkeğin adı ise Şeyhmus. Mardinli Şeyhmus Gazan da bunlardan birisi. Her yıl Sultan Şeyhmus Türbesi'ni ziyaret ediyor. Bir süre önce vefat eden annesi Yıldız Gazan'ın, gençliğinde çocuk sahibi olmak için bu türbeye gelip dua ettiğini belirten Şeyhmus Gazan şunları söylüyor: "Annem üç yıl art arda türbeyi ziyaret etmiş. Duasının kabul olması sonucu önce ablam dünyaya geldi ve adını Sultan koydular. İki yıl aradan sonra da ben dünyaya geldim. Benim adımı da Şeyhmus koydular. Annem ve babam vefatlarından önce benim sık sık türbeyi ziyaret etmemi ve 2 yılda bir adak kesmemi vasiyet ettiler. Bu vasiyeti yerine getirmek için ziyarette bulunuyorum. Annem ile babama tıbben çocuklarının olamayacağı teşhisi konulmuştu. Sadece benim olayım değil. Bugün Mardin genelinde bir çok erkeğe bu zatın ismi verilmiştir."
SABAH GAZETESİ Ekrem ARSLAN-MARDİN/MERKEZ
---------------------------------------------------------------------------------
TARİHİ SULTAN ŞEYHMUS KÜLLİYESİ RESTORE EDİLİYOR
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin önemli tarihi mekânlarından olan Sultan Şehmus Külliyesi restore ediliyor. Diyarbakır-Mardin Karayolu üzerinde bulunan Sultan Şehmus Külliyesi, bölgenin önemli bir ziyaret ve ibadet merkezi. Özellikle hafta sonları önemli sayıda ziyaretçi akınına uğrayan Külliye'de, restorasyon ve çevre düzenleme çalışmaları başlatıldı. Proje kapsamında ilk etapta alandaki dükkanlar boşaltıldı ve tarihi eserlerde restore çalışmaları başladı. Sultan Şehmus Külliyesi, restorasyon ve çevre düzenleme çalışmalarının yıl sonunda tamamlanmasının ardından ziyaretçilere açılacak
13.08.2007 www.trt.net.tr
---------------------------------------------------------------------------------
ATATÜRK'ÜN CEPHE ARKADAŞI VEFAT ETTİ
Atatürk ile birlikte Şark Cephesi'nde Ruslar'a karşı omuz omuza savaşan, Sultan Şeyhmus Hazretleri'nin 9. kuşaktan torunu Şeyh Muhammed Ali Cebe, hakkın rahmetine kavuştu.
Mardin'in Sultan Şeyhmus köyünde yaşayan Şeyh Muhammed Ali Cebe'nin vefatı üzüntü ile karşılandı. 3 gündür Diyarbakır Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi gören Cebe, bu sabah saatlerinde hayatını kaybetti. Ölüm haberini alan muridleri, Sultan Şeyhmus dergâhına akın ederek mezarı başında dualar okudular. Sultan Şeyhmus dergahında toplanan halk tekbirler getirerek, şeyhlerini andılar. Cenazeye katılan yaklaşık 3 bin kişiye 30 koyun ve 500 kilogram pirinç pilavı ikram edildi. Şeyh Muhammed Ali Cebe'nin torunu olan 55 yaşındaki Mahmut Cebe, dedesinin yaşlılıktan dolayı hastalandığını ve Diyarbakır'da hastanede üç gün tedavi altına alındığını ancak bu sabah hakkın rahmetine kavuştuğunu söyledi. Cebe, "Sultan Şeyhmus'un 9.'cu kuşak torunu olan dedem Şeyh Muhammed Ali Cebe, yörenin en büyük âlimlerindendi. Her zaman hoşgörüyü ve barışı tavsiye ederdi. Son nefesini verirken de devletimize ve milletimize bağlı olmamızı tavsiye etti. Şimdi Sultan Şeyhmus'un 20 bin nüfuslu dergâhı öksüz kaldı." dedi. Muhammed Ali Cebe'nin Atatürk ile Rus cephesinde Ruslar'a ve Ermeniler'e karşı omuz omuza savaştığını anlatan Cebe, "Atatürk'ün çağrısı üzerine Sultan Şeyhmus halkını toplayarak Atatürk ile birlikte Rus cephesine yürüyerek gitti. Ülkesi için her zaman fedakârlıklar gösterdi. Ayrıca Sultan Abdulhamit'in övgüsüne mashar oldu." diye konuştu. Sultan Şeyhmus'un 9. kuşak torunu olan Şeyh Muhammed Ali Cebe'nin, 248 torunu olduğu öğrenildi. Cebe'nin cenaze törenine binlerce kişi katıldı. Cebe'nin ailesine başsağlığı dilemek isteyenler zaman zaman izdihama neden oldu. www.haber7.com
---------------------------------------------------------------------------------
Sevgili Ziyaretçilerimiz;
Bu sayfayı köyünüze ayırdık. Elinizde köyünüze ait güzel resimler, köyünüzü tanıtıcı yazılar varsa bize gönderirseniz bu sayfada yayınlarız.
Bilgi ve resimleri surgucum@hotmail.com veya surgucum@mynet.com e-mail adresimize gönderebilirsiniz.
Mehmet AYAZ
Daha Büyük Haritayı Görüntüle
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlama biçimi kutucuğundan Adı/Url 'yi seçerek, isminizi ve dilerseniz mail veya site adresinizi yazıp yorumunuzu gönderin. Yorumunuz Editör onayından geçerse yayınlanacaktır. Küfür, Hakaret, İftira ve SİYASİ içerikli yorumlar ve Adı Soyadı belirtilmeyen yorumlar yayınlanmıyacaktır. Surgucum